@
mustor @İİBF (hanginize denk gelirse): Yayınlayabilirsiniz hocam...
KURUMLARA DA GÖNDEREBİLİRSİNİZ. ŞAHSEN 4001-3001 ALAN TÜM KURUMLARA DA GÖNDERECEĞİM
350000 İİBF MEZUNU KAN AĞLIYOR
Bir zamanların mühendislikle yarışan fakültesi İİBF, artık üniversitelerinde yazılmak istenen, kaçılan bir fakülte haline geldi. Özel sektörde prestij kaybetmesinin yanı sıra, KPSS'de üstüste aldığı darbelerle halk arasında lisenin hallicesi olarak görülmeye başladı.
2000li yılların başında öğrenciler mühendislikle İİBF arasında gidip gelirdi, rehberlik hocaları öğrencilerine hangisini yazmaları konusunda ciddi ikilemde kalırlardı. Önce yasayla her ile üniversite projesi kapsamında Türkiye'nin heryerine İİBFler inşa edildi, ardından devlet politikasıyla insanlara açıköğretim fakültesinde okumaları teşvik edildi. İİBF, laboratuvar ve teknik teçhizat gerektirmediğinden düşük maliyetliydi, herhangi bir tabela üniversitesi kurulduğu an ucuz maliyeti göz önünde bulundurularak İİBFler kuruldu.
Bir İİBF öğrencisi çoğu zaman daha ilk senelerinde hatta ilk girdikleri derste "siz memur olacaksınız evlatlarım" cümlesini duyarlar.
Doğrudur da. İİBF'nin açılımı İktisadi ve "
İdari" Bilimler Fakültesidir. Bu fakülteden mezun olanlar yıllarca Genel
"İdari" Hizmetler sınıfı olarak belirlenen memurluklardan müfettişliklere kadar tabandan tavana başarıyla ve gururla çalışmışlardır.
Ancak Türkiye'nin her yerinde kurulan İİBFler'den mezun olan öğrenci sayısı yıllarca hızla artmış, AÖF'nin de eklenmesiyle 1.350.000 gibi rakamlara ulaşılmıştır. Nitekim 2012 yılında yapılan KPSS'de tüm lisans mezunlrının sayısı 950000 civarlarındayken , bu sayının 350000 gibi önemli bir miktarını İktisadir ve İdari Bilimler Fakültesi Mezunları oluşturuyordu.
Devlet bir başka mağdur olan Fen Edebiyat Fakültesi için üniversitelerde kontenjanlarını sınırlamış, mezunlarına formasyonla öğretmen olma hakkı tanımıştı. Buna isyan eden öğretmenler içinse yıllık 40000ler'i aşan kadrolar verilmişti. Ancak bunun faturasını İİBF mezunları ödeyecekti. 2010-2012 arasında 10000 civarı kadro alan (40000'in "sadece dörtte biri) İİBF mezunları, 2012-2014 dönemi ilk üç atamasında sadece 3000 civarı kadro alabildiler. Öğretmenlerin sorunlarını yakından inceliyoruz diyen yetkililer hakkını arayan İİBF mezunlarına ise gidin özel sektörde çalışın yanıtını verdi.
2010-2012'de KYK'nin yurt "yönetim" memurluğunun 4001'e verilmesi 2012-2014 döneminde olacakların ilk işaretidir. 4001 at antrenöründen, fizikçiye kadar bütün lisans mezunlarını kapsayan kodu ifade etmektedir. İİBF mezunlarının Fakültede aldığı onca idare dersi eğitimi hiçe sayılıyor, mesleğini icra edebilmek için at antrenörü mezunlarıyla yarıştırılıyordu. Üstelik de İİBF'yi bir başka tehlike beklemeye başlamıştı: Kendi kadroları için mücadele etmek veya formasyonla öğretmen olmak yerine İİBF'ye göz diken Fen Edebiyat Mezunları.
Yıllarca Genel İdari Hizmetler kadrolarına uygun eğitim alan, beceri kazanan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nin kadrolarının kendi hakları olduğunu savunmaya başlamış, İİBF adına internette ve çeşitli platformlarda küfür düzeylerine varan bir kara propaganda başlatmışlardır. Bir kısmı ise Açık Öğretim Fakültesi okuyarak İİBF mezunu olmuştur. Oysa aynı 4001, İİBF'den aldığı GİH kadrolarını kendilerine basamk olarak görmüş, formasyonlarını tamamladıkları an kurumlarından istifa ederek öğretmen olmuşlardır. Bunun en acı örneği yakın zamanda
İŞKUR'da yaşanmıştır.
Sorunlar bunlarla da sınırlı kalmamıştır. Gümrük Bakanlığı alımları merkezi alımlardan çıkmıştır. PTT, alımları on gün kala A.Ş yapılarak merkezi alımlardan çıkartılmış ve tam 1500 İİBF kadrosu buharlaşmıştır. Çeşitli branşlar 50-60 atanabilirken İİBF mezunları 83 puanlarla bile açıkta kalmıştır. 2013/2 yani Kasım atamasında ise 11000 lisans mezunu kadrosundan İİBF'ye düşen 400 kadro olmuş, SGK ,İçişleri Bakanlığı'nın birkaç şehirde açtığı bazı kadrolar, bir iki üniversite ve KİT haricinde İİBF mezunları tercih edecek kurum bulamamış taban puanları 85'e çıkmıştır. Sağlık mezunları ise 60 puanlarla kendilerine kadro bulmuştur. 4001 yani çalıştığı kurumu basamak olarak gören geleceğin öğretmenleri ise hemen hemen bütün kurumlarda kadro şansı bulmuştur.
İİBF, mezunlrıyla akademisyenleriyle bünyesinden çıkan siyasetçileriyle yıllarca devlete hizmet vermiş Türkiye'nin en köklü fakültelerinden birisidir. Cumhurbaşkanımız, başbakanımız, birçok bakanımız, ana muhalefet ve ikinci parti liderleri ile azımsanamayacak sayıda milletvekilimiz İİBF mezunudur. Birçok kamu kurumunda ise İİBF mezunu memurlarının büyük çoğunluğunun "25 yıl kurum değiştirmeksizin" çalıştığını ve emekli olduğu görülmektedir.
Bir Maliye mezunun bile Maliye Bakanlığı kadrosuna giremediği bir dönemde yetkililerin haksızlığa dur demesini, devlete yıllarca tabandan tavana hizmet etmiş bu önemli fakülteye, İİBF'ye hakettiği kadroların verilmesini tam 350000 İİBF mezunu bekliyor. Başka hiçkimsenin kadrosunda gözü olmayan, sadece kendi kadrosunu isteyen ve devlete hizmet etmek isteyen bu gururlu insanların sesinin duyulmasını umut ediyoruz.
isletmeci1985